Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç Özeti
Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın en beğenilen ve tanınan eserlerinden biri olan "Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç" gerçekte yaşanmış bir kuyruklu yıldız geçişinden esinlenerek yazılmıştır.1910 senesin mayıs ayında Halley Kuyruklu Yıldızı’nın dünyamıza çarpacağı dedikodusu insanlar arasında hızla yayılır. Bu haber dünyada olduğu gibi İstanbul'dayaşayan insanlarda da bir panik havası yaratır. Kenar mahallelerde yaşayan cahil kadınlar da bu işi kendi anlayışlarına göre yorumlarlar. Romanın kahramanı olan İrfan Galip de bu mahallede oturmaktadır.
Zengin bir ailenin oğlu
olan İrfan, Batı ilimlerini okumuş, geniş fikirli; ancak tuhaflıkları olan
bir gençtir.
Bir gün yolda peçeli bir kadına rastlar. Onun çok güzel ve
bilgili bir genç kız olduğunu hayal ederek kadının peşine takılır. Bir çok tesadüften
sonra, bu güzel kadın ile ilgili hayaller kurmaya başlar. İrfan Galip, acemice bir konuşma girişiminden sonra
kadın tarafından terslenir. Bu olay onu büyük bir kadın düşmanı yapar.
Bu sebeple kadınların zayıflığı ve zaafları ile ilgili makaleler yazar, bunların gazetelerden yayımlanmasını dört gözle bekler.
İrfan Galip, kadınları korkutarak
küçük düşürmek için Halley Kuyruklu Yıldızı ile ilgili, evinde, konferanslar düzenlemeye
karar verir. Anatomi, astronomi, fizik karışımı tuhaf konferansına, bir de
kuyruklu yıldızın çarpmasıyla kopacak olan kıyameti betimleyen korkunç bir rüya
ekler ve amacına ulaşarak kadınları korkutmayı başarır.
Bir süre sonra
İrfan Galip, maceraperest bir kadından mektup alır. İrfan, bu mektuba coşkun ve duygulu bir
cevap yazdıktan hatta daha ilk mektubunda bu meçhul kadına aşık olduğunu belirttikten sonra konferansının ikinci bölümünü hazırlar. Ev halkını,
mahalle esnafını kıyametin kopacağına inandırmıştır. Konferansa katılan kadınlar birbirine
itiraflarda bulunarak helalleşirler. İkinci konferansta İrfan’ın kıyamet sahnesini betimlediği sırada, önceden hazırladığı küçük oyun sahnelenir.
Etrafta patlayan
çatpatlar, fişekler, yukarı katta devrilen masa ve dolaplar, kadınları çılgına
çevirir. Bu sırada tanımadığı hayranı ile mektuplaşması sürmektedir. Onun
hakkında çok kötü şeyler öğrenmesine rağmen kadına evlenme teklif eder. Kadının
bu evlilik için bir şartı vardır: Kuyruklu yıldızın çarpacağı ana kadar İrfan’a
yüzünü göstermeyecektir.
Halley Kuyruklu Yıldızının görüneceği gün
düğün yapılır. Evin çatısında dürbünle gökyüzünü araştıran gelinle güvey arasında
bilimsel, felsefi, uzun konuşmalar geçmektedir. Genç gelin, evliliğinin ilk
gününden aklını, bilgisini kocasına ispat ederek, eşit şartlarda
sürecek bir beraberliğin temelini atmıştır. Gelin hanım İrfan’dan kadınların
öcünü almak için bir oyun yapmıştır ve bu oyunun sonunda İrfan’ın ona iyi bir
koca olacağını anlamıştır.
0 yorum: