MİLLÎ EDEBİYAT DÖNEMİ (1911-1923)



MİLLÎ EDEBİYAT DÖNEMİ, MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİNİN ÖZELLİKLERİ, MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ SANTÇILARI, MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİNİN ÖNEMLİ TEMALARI

Millî Edebiyat Akımının Oluşumu ve Genel Özellikleri: 
II. Meşrutiyet’in ilânı (1908), bunu izleyen 31 Mart Vakası, Balkan (1912-1913) ve I. Dünya (1914-1918) Savaşları Osmanlı Devleti’ni derinden etkiler. Devleti, içinde bulunduğu kötü durumdan kurtarma çabaları, yeni fikir hareketlerini doğurur.

Yaşanan acı yenilgiler, yıkımlar, başarısızlıkla sonuçlanan girişimler aydınları, Türklerin millî kimliğini belirleme ve birliğini kurma yolunu bulmaya yöneltir. “Milliyetçilik” akımı bu yönelişle ortaya çıkar.

XX. yüzyılın başlarında “Milliyetçilik” hareketleri önce kültür alanında kendini gösterir. Tanzimat dönemi edebiyatında Şinasi, Namık Kemal, Ziya Paşa gibi yazarlar sade Türkçe’yi savunarak “dilde milliyetçilik” akımının öncülüğünü yaparlar. Şemsettin Sami, Ahmet Vefik Paşa, Süleyman Paşa gibi edebiyat ve bilim adamları Türk dili ve tarihi alanında önemli çalışmalara imza atarlar.

XX. yüzyılın başlarında “Milliyetçilik” hareketleri kendi özünü bulur. 1908’de Türk Derneği kurulur; Türklerin geçmişini araştırmak, Türkçe’yi yabancı kural ve kelimelerden arındırmak amacıyla aynı adla bir dergi çıkarılır. Bunu, 1911’de Türk Yurdu Derneği ve Türk Yurdu dergisi izler. 1912’de Türk Ocağı kurulur. Bu derneklerde Orta Asya, Azerbaycan Türkleri ve onların şiveleriyle ilgili çalışmalar yapılır.

Bu arada, XX. Yüzyılın başlarında birbiri ardınca kurulan milliyetçi derneklerden önce, 1897’de Mehmet Emin Yurdakul, “Ben Bir Türküm” diye başlayan şiirini yazdı. Daha sonra 1905’te Selânik’te çıkan “Çocuk Bahçesi” adlı dergide, sade Türkçe ve hece ölçüsüyle millî duyguları dile getiren başka şiirler kaleme aldı. Bu şiirler daha sonra, “Türkçe Şiirler” adıyla kitaplaştırıldı ki, Millî Edebiyat akımını hazırlayan en önemli faktörlerden biri de, Yurdakul’un hece ile ve sade Türkçe’yle yazdığı bu şiirlerdir.

Yeni Lisan makalesine ulaşmak için tıklayın...

Millî Edebiyat akımının öncüleri 1911’de Selânik’te “Genç Kalemler” dergisi çevresinde toplanan Ömer Seyfeddin, Ali Canip Yöntem ve Ziya Gökalp’tir. Çıkarılan dergilerde millî duygu ve düşünceleri dile getiren yazılar, şiirler yayımlanır. Ziya Gökalp, Türkçülüğü düşünceleriyle yönlendirir. Fuat Köprülü, dış Türklerin tarih ve kültürlerine de uzanan incelemeler yayımlar. Ömer Seyfeddin yazıları ve hikâyeleriyle bu yeni akımı savunur. Ömer Seyfeddin’in “Genç Kalemler” dergisinde yayımlanan “Yeni Lisan” başlıklı makalesi bir bakıma Millî Edebiyat akımının bildirisi (beyannamesi manifestosu) niteliğindedir. O, “saf, sade ve temiz Türkçe”yi savunarak “Yeni Lisan” hareketine büyük katkıda bulunur. Onun bilhassa dil konusundaki yazıları ilgi uyandırır. Millî Edebiyat akımının ortaya çıkmasından kısa süre sonra Fecr-i Âtî topluluğu dağılmış ve bu topluluğun; Yakup Kadri, Refik Halit, Fuat Köprülü, Halide Edip, Hamdullah Suphi gibi pek çok üyesi Millî Edebiyat hareketine katılmıştır. Hatta Servet-i Fünûncu Ahmet Hikmet Müftüoğlu da bu dönemde ateşli bir Türkçülük savunucusu olmuş ve Millî Edebiyat akımının ilkeleri doğrultusunda hikâyeler yazmıştır.


1- Dil, sade halk Türkçesi olmalıdır. 
2- İstanbul Türkçesi temel alınmalıdır. 
3- Dilimize Türkçe’nin dil bilgisi kuralları hakim olmalı; Arapça ve Farsça dil bilgisi kuralları bırakılmalıdır. 
4- Dilimize yerleşmiş, halkın kullandığı ve anlamını bildiği yabancı kökenli kelimelere dokunulmamalıdır. 
5- Şiirde hece ölçüsü kullanılmalıdır. 
6- Halk edebiyatının nazım biçimlerinden ve türlerinden yararlanılmalıdır. 
7- Konular halkın yaşayışından alınmalı; millî kaynaklara, yurt gerçeklerine ve ülke meselelerine yönelinmelidir.
Previous Post
Next Post
Related Posts

0 yorum:

Tanzimat Döneminde Roman