MİLLÎ EDEBİYAT DÖNEMİ, MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİNİN ÖZELLİKLERİ, MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ SANTÇILARI, MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİNİN ÖNEMLİ TEMALARI
Millî Edebiyat Akımının Oluşumu ve Genel Özellikleri:
II.
Meşrutiyet’in ilânı (1908), bunu izleyen 31 Mart Vakası, Balkan (1912-1913) ve
I. Dünya (1914-1918) Savaşları Osmanlı Devleti’ni derinden etkiler. Devleti,
içinde bulunduğu kötü durumdan kurtarma çabaları, yeni fikir hareketlerini
doğurur.
Yaşanan acı yenilgiler, yıkımlar, başarısızlıkla sonuçlanan
girişimler aydınları, Türklerin millî kimliğini belirleme ve birliğini kurma
yolunu bulmaya yöneltir. “Milliyetçilik” akımı bu yönelişle ortaya çıkar.
XX. yüzyılın başlarında “Milliyetçilik” hareketleri önce
kültür alanında kendini gösterir. Tanzimat dönemi edebiyatında Şinasi, Namık Kemal, Ziya
Paşa gibi yazarlar sade Türkçe’yi savunarak “dilde milliyetçilik” akımının
öncülüğünü yaparlar. Şemsettin Sami, Ahmet Vefik Paşa, Süleyman Paşa gibi
edebiyat ve bilim adamları Türk dili ve tarihi alanında önemli çalışmalara imza
atarlar.
XX. yüzyılın başlarında “Milliyetçilik” hareketleri kendi
özünü bulur. 1908’de Türk Derneği kurulur; Türklerin geçmişini araştırmak,
Türkçe’yi yabancı kural ve kelimelerden arındırmak amacıyla aynı adla bir dergi
çıkarılır. Bunu, 1911’de Türk Yurdu Derneği ve Türk Yurdu dergisi izler.
1912’de Türk Ocağı kurulur. Bu derneklerde Orta Asya, Azerbaycan Türkleri ve
onların şiveleriyle ilgili çalışmalar yapılır.
Bu arada, XX. Yüzyılın başlarında birbiri ardınca kurulan
milliyetçi derneklerden önce, 1897’de Mehmet Emin Yurdakul, “Ben Bir Türküm”
diye başlayan şiirini yazdı. Daha sonra 1905’te Selânik’te çıkan “Çocuk
Bahçesi” adlı dergide, sade Türkçe ve hece ölçüsüyle millî duyguları dile
getiren başka şiirler kaleme aldı. Bu şiirler daha sonra, “Türkçe Şiirler”
adıyla kitaplaştırıldı ki, Millî Edebiyat akımını hazırlayan en önemli
faktörlerden biri de, Yurdakul’un hece ile ve sade Türkçe’yle yazdığı bu
şiirlerdir.
Yeni Lisan makalesine ulaşmak için tıklayın...
Yeni Lisan makalesine ulaşmak için tıklayın...
Millî Edebiyat akımının öncüleri 1911’de Selânik’te “Genç
Kalemler” dergisi çevresinde toplanan Ömer Seyfeddin, Ali Canip Yöntem ve Ziya
Gökalp’tir. Çıkarılan dergilerde millî duygu ve düşünceleri dile getiren
yazılar, şiirler yayımlanır. Ziya Gökalp, Türkçülüğü düşünceleriyle
yönlendirir. Fuat Köprülü, dış Türklerin tarih ve kültürlerine de uzanan
incelemeler yayımlar. Ömer Seyfeddin yazıları ve hikâyeleriyle bu yeni akımı
savunur. Ömer Seyfeddin’in “Genç Kalemler” dergisinde yayımlanan “Yeni Lisan”
başlıklı makalesi bir bakıma Millî Edebiyat akımının bildirisi (beyannamesi
manifestosu) niteliğindedir. O, “saf, sade ve temiz Türkçe”yi savunarak “Yeni
Lisan” hareketine büyük katkıda bulunur. Onun bilhassa dil konusundaki yazıları
ilgi uyandırır. Millî Edebiyat akımının ortaya çıkmasından kısa süre sonra
Fecr-i Âtî topluluğu dağılmış ve bu topluluğun; Yakup Kadri, Refik Halit, Fuat
Köprülü, Halide Edip, Hamdullah Suphi gibi pek çok üyesi Millî Edebiyat
hareketine katılmıştır. Hatta Servet-i Fünûncu Ahmet Hikmet Müftüoğlu da bu
dönemde ateşli bir Türkçülük savunucusu olmuş ve Millî Edebiyat akımının
ilkeleri doğrultusunda hikâyeler yazmıştır.
1- Dil, sade halk Türkçesi
olmalıdır.
2- İstanbul Türkçesi temel alınmalıdır.
3- Dilimize Türkçe’nin dil
bilgisi kuralları hakim olmalı; Arapça ve Farsça dil bilgisi kuralları
bırakılmalıdır.
4- Dilimize yerleşmiş, halkın kullandığı ve anlamını bildiği
yabancı kökenli kelimelere dokunulmamalıdır.
5- Şiirde hece ölçüsü
kullanılmalıdır.
6- Halk edebiyatının nazım biçimlerinden ve türlerinden
yararlanılmalıdır.
7- Konular halkın yaşayışından alınmalı; millî kaynaklara,
yurt gerçeklerine ve ülke meselelerine yönelinmelidir.
0 yorum: