ANLATIMDA ANLATICININ TAVRI
Her anlatıcı, kendi kültür ve eğitim seviyesi, toplumsal statüsü gereği farklı bir bakış açısına sahiptir. Bu sebeple aynı olay, kavram ya da durum farklı anlatıcılar için farklı çağrışımlar taşıyor olabilir. Çünkü her insan aynı bakış açısından olayları görmek durumunda değildir.
Anlatımda anlatıcının tavrı iki unsurla açıklık kazanabilir:
1- Anlatıcının, olay, durum ve kavramlara bakış açısı.
2- Anlatıcının anlatım (ifade) biçimi.
Anlatıcı anlatımını yaparken öznel ya da nesnel davranabilir.
Öznel Anlatım: Anlatıcının anlatım yaparken işin içine kendi yorum ve duygularını katmasıdır. Yani herhangi bir nesnenin, kavramın, olayın anlatıcıda uyandırdığı bireysel duyguların anlatılmasıdır. Bu anlatım, kişilerin bakış açılarına göre değişiklik gösterir. Kanıtlanması zor ya da imkansızdır.
Nesnel Anlatım: Anlatıcının anlatım yaparken işin içine kendi duygu ve yorumlarını katmamasıdır. Yani herhangi bir nesnenin, kavramın, olayın anlatıcıda uyandırdığı hisler değil toplumun genelinin benimsediği hislerin anlatılmasıdır. Bu anlatımda kişisel duygu ve yorumlara yer verilmez. Kişiden kişiye değişiklik göstermeyen nesnel anlatım, kolaylıkla kanıtlanabilir bir nitelik taşımaktadır.
Doğrudan Anlatım: Başkasından alınan bir sözün, cümlenin değiştirilmeden olduğu gibi aktarıldığı cümlelerdir.
Dolaylı Anlatım: Başkasından alınan bir sözün, cümlenin değiştirilerek anlatıcının kendi cümlesine uygun hale getirmesidir. Ya da alıntı cümlenin anlatıcı ağzından ifade edilmesi de denebilir.
Somut Anlatım: Beş duyu organımızdan en az biriyle algılayabildiğimiz görünüm ve ayrıntıların anlatıcı tarafından anlatılmasıdır.
Soyut Anlatım: Beş duyu organımızla algılayamadığımız; ancak varlığından haberdar olduğumuz kavramların anlatıcı tarafından anlatılmasıdır.
Sitenizin hoş bir tasarımı var. Başarılar
YanıtlaSilçok yardımcı oldu Allah razı olsun emeğinize sağlık
YanıtlaSil