Zarf (Belirteç) Nedir?
Fiillerin
veya fiilimsilerin anlamlarını durum, zaman, miktar, yer-yön ve soru
bakımlarından belirten kelimelere
"zarf"
(belirteç) denir.
Asıl
görevleri eylemleri yer, yön, durum, miktar, soru yönlerinden nitelemektir.
*İki gün önce seni aramıştı. (zaman)
*İki gün önce seni aramıştı. (zaman)
*Geri
dönmeyiniz. (yer-yön)
*Onlardan
kolay kurtuldu. (durum)
*Derslerine
az çalışıyorsun. (azlık-çokluk)
*Bu acıya
yürek nasıl dayansın? (soru)
Zarflar beş
başlık altında incelenir.
Zarf çeşitleri:
1.DURUM (HÂL) ZARFLARI:
Fiilleri veya fiilimsileri, nitelik,
sebep, kesinlik, olasılık, yineleme, yaklaşıklık gibi anlamlarla belirten
zarflardır.
Eyleme
sorulan “nasıl, ne şekilde” sorularının yanıtıdır.
Eylemin
nasıl yapıldığını ve ne durumda olduğunu belirtir.
*Aynaya
bakıp katıla katıla güldü.
*Çocuk bize böyle
anlattı.
*Aptalca
konuşma, kızarım!
*Koşarak
yanımızan uzaklaştı.
2.ZAMAN ZARFLARI:
Eylemin zamanını belirtirler.
2.ZAMAN ZARFLARI:
Eylemin zamanını belirtirler.
Eyleme
sorulan “ne zaman, ne zamandan beri,ne zamana kadar ” sorularının
yanıtıdır.
Eylemin
zamanını sınırlandırırlar.
*Akşam bize geldiler.
*İşim henüz
bitmedi.
*Bu sorunu sonra
konuşuruz.
*Eskiden
buralara gelirdik.
*Ödevlerimi daha
yapmadım.
UYARI: Bazı zaman anlamlı
sözcükler belirtme durum ekini alırsa adlaşırlar.
Ne sabahı göreyim,ne sabah görüneyim. (Altı
çizili sözcük artık isimdir)
Eylemlerin,
sıfatların veya görevce kendisine benzeyen sözcüklerin (zarfların) miktarını,
derecesini, ölçüsünü belirtirler. Miktarlarını kısar, sınırlar, arttırır.
Eyleme, sıfata veya zarfa sorulan “ne kadar” sorusunun yanıtıdır.
*Bu sınava
daha çok çalışmalısınız.
*Koşmayı çok
seviyorum.
*Biraz daha sabret.
*İki metre
kadar atladı.
Sıfatlarda sıfatın önüne gelerek sıfatın azlık-çokluğunu, derecesini belirtir.
*Tüy kadar hafif çocuk. (eşitlik)
Sıfatlarda sıfatın önüne gelerek sıfatın azlık-çokluğunu, derecesini belirtir.
*Tüy kadar hafif çocuk. (eşitlik)
*Çok güzel
insan. (aşırılık)
*Pek güzel
insan. (aşırılık)
*Daha çok,
pek çok güzel insan. (aşırılık)
*En sevimli
hayvan. (en üstünlük)
UYARI:Bazı nicelik zarflarını
sayı sıfatları ile karıştırmamak gerekir.
*Çok insan bu işin peşinde.
UYARI: “Daha” sözcüğü bir fiilin
önünde olduğunda zaman zarfı, kendi gibi zarf olan bir sözcüğün önünde olduğunda ölçü-miktar zarfı olur.
*Daha iyi bir insanı bulabilmek
için daha evlenmemiş. (İlki ölçü-miktar zarfı, ikincisi zaman zarfı)
4.YER-YÖN ZARFLARI:
Eylemin yerini yönünü belirtirler.Genelde kullanılanlar: “yukarı, aşağı, ileri, geri, içeri, dışarı, öte, beri…”
Eylemin yerini yönünü belirtirler.Genelde kullanılanlar: “yukarı, aşağı, ileri, geri, içeri, dışarı, öte, beri…”
Fiile ya da
fiilimsiye sorulan "ne yöne, nereye" sorularının cevabıdır.
*Bir
anda ileri atıldı.
*Öte git.
*İçeri
buyurun.
*Geri
çekilin.
Yer-Yön
bildiren zarflar ismin hâl eklerini veya herhangi bir çekim ekini almaz.Bu
eklerden birini aldığı takdirde ya başka bir zarf çeşidi olur ya da isimleşir.
* Bu konuyu
ileride konuşuruz. ( Yer-Yön zarfı olan "ileri" kelimesi hâl eki
alarak zaman zarfı olmuştur.)
* Dışarıda
bir gütrültü hasıl oldu. ( Burada ise yer-yön zarfı olan "dışarı"
kelimesi hâl eki alarak isme dönüşmüştür.)
UYARI:Bazı yer-yön zarflarını
işaret sıfatları ile karıştırmamak gerekir.
*Aşağı mahalleyle yarın maçımız var.
5.SORU ZARFLARI:
Eylemleri soru yoluyla belirten ve gördüğümüz diğer zarfları buldurmaya yarayan sözcüklerdir.Soru eyleme sorulur.
Eylemleri soru yoluyla belirten ve gördüğümüz diğer zarfları buldurmaya yarayan sözcüklerdir.Soru eyleme sorulur.
*Buraya
nasıl gelebildin?
*Niçin
büyüklerini dinlemiyorsun?
*Babanlar ne
zaman geri dönecek?
UYARI: “Ne” soru sözcüğü cümle
içinde soru sıfatı ve soru zamiri olarak kullanılacağı gibi soru zarfı da
olabilir.
*O karanlık evin içinde ne gördün?(Zamir)
*Hiçbir şey olmamış gibi ne gülüyorsun?(Zarf)
*Seninle ne konuda konuşacakmış?(Sıfat)
ZARFLAR İLE İLGİLİ UYARILAR
-Türkçede
kesinlik anlamı taşıyan “şüphesiz, elbette, mutlaka, asla, kuşkusuz”
gibi sözcükler, bu anlamlarla eylemi pekiştirdiğinde kesinlik zarfı oluşturur.
Örnek:
Doğacaktır,
elbet sana vadettiği günler Hakk’ın.
Bana bir daha
asla böyle bakma!
Şüphesiz bütün konuşulanları anlıyor.
-Fiil ve fiillere tekrar anlamı veren, onların yinelendiğini gösteren “tekrar,
bir daha, gene, sık sık, çoğu kez, arada bir, bazen, yine” gibi sözcükler cümlede yineleme zarfı olur.
Örnek:
Bu konuyu
tekrar anlatmalıyız.
Kar yine her yeri beyaza bürüdü.
Çocuk ikide
bir olmadık şeyler istiyordu.
-Fiile olasılık
anlamı katan “belki,
herhalde..”
sözcükleri cümlede olasılık zarfı olur.
Örnek:
Belki yarın, belki de yarından sonra gelir.
Herhalde bizi hiç dinlemedin.
-Fiilii zaman ve
nicelik yönünden sınırlayan “artık, ancak, yalnız” sözcükleri sınırlama zarfı
adını alır.
Örnek:
Artık bu işlerle uğraşamıyorum.
Bu işi ancak on gün sonra bitirebilirim.
Beni yalnız o anladı.
-Genellikle bir
soruya karşılık olarak kullanılan “evet, hayır” sözcükleri onaylama zarfı adını
alır.
Örnek:
- Benimle gelir misin?
- Evet.
- Bu sınava sen de girecek misin?
-
Hayır.
0 yorum: